Sayfalar

7 Eylül 2012 Cuma

De Da De Da ! ! !

De, Da ekleri ne zaman ayrı yazılır bilmiyorsan mümkünse benden ayrı, gayrı dur.

De, Da bağlaçlarının ayrı yazımı konusu gördüğüm kadarıyla insanımızı ikiye bölüyor. Yanlış kullanıldığı zaman sinir olanlar (benim gibi) ve çok basit olan bu konuyu anlamak için çaba göstermeyenler. Hürriyet ve Vatan gibi okuduğum gazetelerde, NTV gibi kalifiye olduğunu düşündüğüm kanallarda bile görünce "yuh" diyorum. Bu hatayı yapanlara gerçekten acıyarak bakıyorum öğrenemiyor yazık diye. Ders kitaplarında olmayan şekilde çok kısa ve net tariflerini yazacağım belki işine yarayan, kendini düzeltmek isteyen çıkar. Bu maddelerden hangisi en kolay geliyorsa onu kullanmak yeterlidir:


 Bütün ders kitaplarında olan, aslında gerçekten en basiti olan madde şu:
1) De, Da ekini çıkardığınızda anlamsız bir cümle ortaya çıkıyorsa bitişik yazılandır bu:

"Sende kitap var mı?" cümlesinde -de ekini çıkartınca "Sen kitap var mı?" diye anlamsız bir cümle oluyor mesela. Oysa "Ben de istiyorum" cümlesinde -de eki çıkınca "Ben istiyorum" diye düzgün bir cümle kalıyor yine.

2) Kimde ve nerde sorularına cevap veren, yani yer, lokasyon belirteni birleşik yazılır. Bu madde herkesin anlaması için aslında yeterli olabilmeli diye düşünüyorum.
Ali'de bu kitap var. Bende bu film var.

3) Okurken vurguları farklıdır:
"Ben de istiyorum" derken "Ben" kelimesi üzerinde bir vurgu olduğunu,
"Bende var" derken vurgusuz olduğunu görmek zor olmamalı.

4) Ayrı yazılan ekleme belirtir. Aynısından bir tane vardır bir tane daha ekleniyordur.  (Bu hiçbir yerde görmediğim, tamamen benim icadım bir yöntem, itirazı olan yoksa)
"Ben de istiyorum" derken şöyle düşünebiliriz: Biri veya birileri zaten eylemi yapmış. Ben onların yaptığının aynısını yapmak istiyorum.
"Sen de öğren" cümlesinde demek istediğim ben bu eylemi yaptım öğrendim, sen de katıl, eklen, aynısını yap.

Öznede değil de nesnedeyse:
"Şiir de yazıyor" cümlesindeki kişinin yaptığı bir şeyden bahsedilmiş, mesela "hikaye yazıyor" denmiş, bu cümlede o yaptığı eyleme bunu da katmış, eklemiş


İnternette bulduğum şu aşağıdaki diyaloğu da okuyun kafanız iyice karışsın. Veya pekişsin:
s-saatimin biri sende mi brutus?
b-bana hiç verdin mi ki şimdi bunu soruyorsun?
s-belki de sen almışsındır.
b-bende gördün de mi böyle konuşuyorsun?
s-sende gördüm ki böyle konuşuyorum
b-de ki bende, n’olucak ki?
s-bendeki çok dakik de. sendeki de mi dakik diye soracaktım.
b-dakik olan benimki mi seninki mi?
s-sendedir dememiş miydim?
b-mademki demiştin, neden adam gibi istemiyorsun?
s-çünkü midemi bulandırıyorsun.
b-sadede gel!
s-sadede de sana da.
b-bir dakika. kimi tehdit ediyorsun sen da?
s-kimi sadece tehdit eder, kimi de tehdit etti mi dediğini yapar.
b-ne kadar da sinirlisin. benim için laflar hazırlamışsın. birine mi kızdın?
s-evet, cassius beni öldürecekmiş.
b-seni mi? nereden duydun kine?
s-benimkine öyle demişler de.
b-hay allah! halbuki, seni ben öldürecektim.
s-sen de mi brutus? deden gibi sen de ihanet ediyorsun yani.
b-demem o ki, sen bittin sezar.
s-oh! hayat sanki rüya gibi. kısa mı kısa


Amerikalıların sevdiği bir deyişle kapatayım konuyu:
"If you can't differentiate between "your" and "you're" you deserve to die"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder